deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

MAHMUT CİVELEK BİZİM GAZETECİYİ NASIL İKNA ETMİŞ?

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.02.2012 - 18:17, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

MAHMUT CİVELEK BİZİM GAZETECİYİ NASIL İKNA ETMİŞ?

Mahmut Civelek çok kızdı ama…! Biz gazeteciler, önemli ve belli makamlarda bulunan insanlarla söyleşi ve röportaj yapmak istediğimizde bir kaç gün öncesinden randevu alırız... Randevu almadan bu insanlarla görüşmemiz neredeyse imkansızdır. İnsanlar artık zamanlarının büyük bölümünü işlerine ve görevlerine ayırırlar. Bu insanlar zamanlarını değerli ve ekonomik kullanmak isterler. Bugün randevu almadan kentin valisinin makamına girip ’Söyleşi yapmaya geldim‘ diyemezsiniz. Büyükşehir Belediye Başkanı, iktidar partisi il başkanı ve hatta ana muhalefet partisi ve diğer küçük partilerin yöneticileriyle randevu almadan görüşmeniz neredeyse imkansız gibi... Sanırım ben bu kuralı bozdum. İktidar partisi il başkanı Mahmut Civelek ile randevu almadan ’çat kapı‘ makamını basıp ʹSöyleşi yapmaya geldimʹ diyen ilk gazeteci benim sanırım bu kentte. AKP İl Başkanı Mahmut Civelek, çok yoğun, günün önemli bölümünü toplantılar ve ziyaretlere ayıran bir kişi... Zamanı kısıtlı ve dar... Bazı günlerin kendisine yetmediğine tanık oluyoruz... Geçen hafta içinde randevu için kendisini çok aradım ama ulaşmak imkansız. Cep telefonundan, il binasından, işyerinden aradım ama ulaşmak ne mümkün! Kendi kendime şüpheye düştüm. ʹKendisi hakkında yazdığım köşe yazılarına alınganlık yapıp telefonlarıma mı çıkmıyor” diye kuruntu yapmadım da değil... Baktım ki olmuyor randevu almadan çıkıp AKP İl binasına gittim... Partinin sekreterlerinden Canan Hanım‘a başkanı sordum. İçerde olduğunu fakat yanında önemli konuklarının bulunduğunu söyledi. Kendisine geldiğimi sadece haber verilmesini ve burada olduğumu bilinmesini istedim. Sağ olsun Canan Hanım notumu iletti. Bu arada, AKP İl binasına giden her konuk çok iyi ağırlanıyor. Misafirperverlikten kusur bırakılmıyor. Bekleme salonunda oturur oturmaz hemen taze ve sıcak çayınız önünüze geliyor. Buradaki görevlileri ve parti yöneticilerini tanıdığım için çok samimi ve içten davrandılar... Yaklaşık 15 dakika sonra yerimden kalkıp sekreter hanıma ʹGörüşme uzun sürecek mi?ʹ demeye kalmadan Civelek odasının kapısını açtı ve bir anda göz göze geldik. İlk tepkisi şu oldu; ʹSeni gökte ararken yerde buldum. Sen odaya geç hemen geliyorumʹ. Konuklarını uğurladıktan sonra odaya girdi. Aman Allah‘ım o da ne? Meğer Mahmut Bey‘i inanılmaz kızdırmış ve öfkelendirmişim. Yerine oturmadan ayakta konuşmaya başladı. ʹYahu Cemalettin sen ne yazmışsın benim hakkımda, ne bu yazılar. Ben seni iyi tanırım, iyi bilirim. Bu yazılar ve bu üslup senin değildir. Eğer sen gelmeseydin akşam düzenleyeceğim basın toplantısında seni çok ağır eleştirecektim” demez mi! Öyle bir kızgın ki, çay ikram etmeyi bile unuttu. Sohbetin bir yerinde çay söylerken yarım saat bile geçmişti. Elinde köşe yazılarımın kupürlerini sinirli bir şekilde karıştırarak, “Bak şu gün bunu yazmışsın, falanca gün bunu yazmışsın” diyerek yazımı okuyarak yorumlar yaptı, yanıtlar verdi. Anlattıklarını dinleyerek notlar aldım… Civelek, il başkanlığına atandıktan bu yana sanırım ilk kez bir gazeteciye bu kadar açık, net konuşmuştur. İçini döktü, içindeki bütün birikintileri attı. Çok da haberlik şeyler söyledi bu arada. Kendisini keyifle dinledim. Sonunda şunu söyledi: Bu söylediklerimden, anlattıklarımdan çok notlar aldın. Ne yapacaksın? Bende kendisine “Söyleşi yapmaya geldim. Fakat sormak istediğim bütün sorulara siz yanıt verdiniz, anlattınız” deyince biraz şaşkınlık yaşadı... Yaklaşık 2 saatlik bir konuşmadan sonra “Bütün gazımı aldın. Akşam düzenleyeceğim basın toplantısında seni haşlayacaktım. Ben şimdi akşamki basın toplantısında gazetecilere ne anlatacağım. Bu durumda yeni bir konu bulmalıyım” dedi. Sohbetimizin artık sonuna gelmiştik ki, odaya Derince adayı Ahmet Ark, il kadın kolları başkanı Oya Tunçel, il teşkilat başkanı Mehmet İpşiroğlu girdi… Keyifli bir ortam daha oluştu. Civelek‘e, kızgınlığına rağmen bana karşı söylediği iltifatkar sözleri ve güveninden dolayı teşekkür ediyorum... Randevusuz bir söyleşi oldu ama çok lezzetli bir anlatım çıktı ortaya. Civelekʹten edindiğim izlenim şuydu; AKPʹnin ilimizdeki tek patronu olduğunu ortaya koydu. Söylemlerinde de haklılık payı çok fazla. Çünkü bir buçuk milyonu aşkın nüfuslu Kocaeli kentinin tamamını yöneten AKPʹnin başındaki tek isim. Bu kitleyi bir arada tutabilmek, çalıştırmak çok kolay değil. Elbette ki sert mizaçlı, disiplinli, yeri gelince tavizsiz olmalısınız. Gevşek davrandığınız anda bu kitleyi elinizde tutmak çok zorlaşır... Kongre sürecinde ortaya çıkan tatsızlıkları Civelek doğrudan devreye girerek çözmüştür. AKP İl Başkanlığı makamının hiç de kolay olmadığını Mahmut Civelek sohbetinde ortaya koydu. Çünkü gerçekten çalışıyor, üretiyor ve sonuçlandırıyor… Sohbetin bitiminde de Civelekʹi ayağa kaldırıp çekim yaptım. İsteksiz davrandı ama ısrarıma fazla dayanamadı. Odanın içinde farklı mekanlarda yaptığım her çekimin ardından çekilen fotoğraflarına bakıp, ʹŞu iyi, şu kötü, şunu kullanmaʹ tarzındaki titizliğini de göstermiş oldu. Sohbetimiz başlarken kızgınlığından çay söylemeyi bile unutan Civelek‘in yarım saat sonra söylediği çayı yudumlarken tadı bana çok lezzetli geldi... İl binasından ayrılırken de kapıya kadar uğurlaması büyük bir incelikti. Cemalettin Öztürk
Mahmut Civelek çok kızdı ama…! Biz gazeteciler, önemli ve belli makamlarda bulunan insanlarla söyleşi ve röportaj yapmak istediğimizde bir kaç gün öncesinden randevu alırız... Randevu almadan bu insanlarla görüşmemiz neredeyse imkansızdır. İnsanlar artık zamanlarının büyük bölümünü işlerine ve görevlerine ayırırlar. Bu insanlar zamanlarını değerli ve ekonomik kullanmak isterler. Bugün randevu almadan kentin valisinin makamına girip ’Söyleşi yapmaya geldim‘ diyemezsiniz. Büyükşehir Belediye Başkanı, iktidar partisi il başkanı ve hatta ana muhalefet partisi ve diğer küçük partilerin yöneticileriyle randevu almadan görüşmeniz neredeyse imkansız gibi... Sanırım ben bu kuralı bozdum. İktidar partisi il başkanı Mahmut Civelek ile randevu almadan ’çat kapı‘ makamını basıp ʹSöyleşi yapmaya geldimʹ diyen ilk gazeteci benim sanırım bu kentte. AKP İl Başkanı Mahmut Civelek, çok yoğun, günün önemli bölümünü toplantılar ve ziyaretlere ayıran bir kişi... Zamanı kısıtlı ve dar... Bazı günlerin kendisine yetmediğine tanık oluyoruz... Geçen hafta içinde randevu için kendisini çok aradım ama ulaşmak imkansız. Cep telefonundan, il binasından, işyerinden aradım ama ulaşmak ne mümkün! Kendi kendime şüpheye düştüm. ʹKendisi hakkında yazdığım köşe yazılarına alınganlık yapıp telefonlarıma mı çıkmıyor” diye kuruntu yapmadım da değil... Baktım ki olmuyor randevu almadan çıkıp AKP İl binasına gittim... Partinin sekreterlerinden Canan Hanım‘a başkanı sordum. İçerde olduğunu fakat yanında önemli konuklarının bulunduğunu söyledi. Kendisine geldiğimi sadece haber verilmesini ve burada olduğumu bilinmesini istedim. Sağ olsun Canan Hanım notumu iletti. Bu arada, AKP İl binasına giden her konuk çok iyi ağırlanıyor. Misafirperverlikten kusur bırakılmıyor. Bekleme salonunda oturur oturmaz hemen taze ve sıcak çayınız önünüze geliyor. Buradaki görevlileri ve parti yöneticilerini tanıdığım için çok samimi ve içten davrandılar... Yaklaşık 15 dakika sonra yerimden kalkıp sekreter hanıma ʹGörüşme uzun sürecek mi?ʹ demeye kalmadan Civelek odasının kapısını açtı ve bir anda göz göze geldik. İlk tepkisi şu oldu; ʹSeni gökte ararken yerde buldum. Sen odaya geç hemen geliyorumʹ. Konuklarını uğurladıktan sonra odaya girdi. Aman Allah‘ım o da ne? Meğer Mahmut Bey‘i inanılmaz kızdırmış ve öfkelendirmişim. Yerine oturmadan ayakta konuşmaya başladı. ʹYahu Cemalettin sen ne yazmışsın benim hakkımda, ne bu yazılar. Ben seni iyi tanırım, iyi bilirim. Bu yazılar ve bu üslup senin değildir. Eğer sen gelmeseydin akşam düzenleyeceğim basın toplantısında seni çok ağır eleştirecektim” demez mi! Öyle bir kızgın ki, çay ikram etmeyi bile unuttu. Sohbetin bir yerinde çay söylerken yarım saat bile geçmişti. Elinde köşe yazılarımın kupürlerini sinirli bir şekilde karıştırarak, “Bak şu gün bunu yazmışsın, falanca gün bunu yazmışsın” diyerek yazımı okuyarak yorumlar yaptı, yanıtlar verdi. Anlattıklarını dinleyerek notlar aldım… Civelek, il başkanlığına atandıktan bu yana sanırım ilk kez bir gazeteciye bu kadar açık, net konuşmuştur. İçini döktü, içindeki bütün birikintileri attı. Çok da haberlik şeyler söyledi bu arada. Kendisini keyifle dinledim. Sonunda şunu söyledi: Bu söylediklerimden, anlattıklarımdan çok notlar aldın. Ne yapacaksın? Bende kendisine “Söyleşi yapmaya geldim. Fakat sormak istediğim bütün sorulara siz yanıt verdiniz, anlattınız” deyince biraz şaşkınlık yaşadı... Yaklaşık 2 saatlik bir konuşmadan sonra “Bütün gazımı aldın. Akşam düzenleyeceğim basın toplantısında seni haşlayacaktım. Ben şimdi akşamki basın toplantısında gazetecilere ne anlatacağım. Bu durumda yeni bir konu bulmalıyım” dedi. Sohbetimizin artık sonuna gelmiştik ki, odaya Derince adayı Ahmet Ark, il kadın kolları başkanı Oya Tunçel, il teşkilat başkanı Mehmet İpşiroğlu girdi… Keyifli bir ortam daha oluştu. Civelek‘e, kızgınlığına rağmen bana karşı söylediği iltifatkar sözleri ve güveninden dolayı teşekkür ediyorum... Randevusuz bir söyleşi oldu ama çok lezzetli bir anlatım çıktı ortaya. Civelekʹten edindiğim izlenim şuydu; AKPʹnin ilimizdeki tek patronu olduğunu ortaya koydu. Söylemlerinde de haklılık payı çok fazla. Çünkü bir buçuk milyonu aşkın nüfuslu Kocaeli kentinin tamamını yöneten AKPʹnin başındaki tek isim. Bu kitleyi bir arada tutabilmek, çalıştırmak çok kolay değil. Elbette ki sert mizaçlı, disiplinli, yeri gelince tavizsiz olmalısınız. Gevşek davrandığınız anda bu kitleyi elinizde tutmak çok zorlaşır... Kongre sürecinde ortaya çıkan tatsızlıkları Civelek doğrudan devreye girerek çözmüştür. AKP İl Başkanlığı makamının hiç de kolay olmadığını Mahmut Civelek sohbetinde ortaya koydu. Çünkü gerçekten çalışıyor, üretiyor ve sonuçlandırıyor… Sohbetin bitiminde de Civelekʹi ayağa kaldırıp çekim yaptım. İsteksiz davrandı ama ısrarıma fazla dayanamadı. Odanın içinde farklı mekanlarda yaptığım her çekimin ardından çekilen fotoğraflarına bakıp, ʹŞu iyi, şu kötü, şunu kullanmaʹ tarzındaki titizliğini de göstermiş oldu. Sohbetimiz başlarken kızgınlığından çay söylemeyi bile unutan Civelek‘in yarım saat sonra söylediği çayı yudumlarken tadı bana çok lezzetli geldi... İl binasından ayrılırken de kapıya kadar uğurlaması büyük bir incelikti. Cemalettin Öztürk
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.