ERGÜN; NEREDEYSE KESİNLEŞTİ

"2012 yılı Ocak ayında imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, geçen yılın aynı ayına göre 0.1 puan artarak yüzde 74.7 seviyesinde gerçekleşmiştir. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise hem bir önceki aya hem de bir önceki yılın aynı dönemine göre artış göstererek yüzde 76.9 seviyesinde gerçekleşmiştir.” NERDEYSE KESİNLEŞTİ Bu verilerle 2012 yılına ait ilk veriler de elimize ulaşmış oldu. 2011 yılında ise dünyanın en iyi performans gösteren, tüm dünyanın gıpta ile baktığı ülkelerinden biri olacağımız neredeyse kesinleşti. 2012 yılı için beklentilerimizi de, açıkladığımız Orta Vadeli Program’da ortaya koymuştuk. OVP ülkenin gelişme potansiyelini göstermenin de ötesinde, küresel çalkantıların yaşandığı bir ortamda dahi Türkiye’nin kendine güvenini ispatlamaktadır. Bu güvenin temelinde ise sağlam makro ekonomik yapımız, güçlü ve iyi denetlenen finans sistemimiz ile yaşanan istikrar yatmaktadır. DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMİYORUZ Ülkemizin ekonomik kriz yaşayan ülkelerden ayrışmasının en önemli nedenleri hiçbir şart altında bütçe disiplininden taviz vermemesi, olaylar karşısında proaktif davranabilecek politika araçlarına sahip olması ve aldığı kararları uygulayabilecek siyasi iradenin mevcut olmasıdır. Hükümetimiz önündeki fırsatları ve riskleri ayrıntılı olarak değerlendirmekte, ülkeyi ileriki yıllara taşıyacak adımları titizlikle atmaktadır. En önemli riskler arasında yer alan cari açık konusunda alınan kısa vadeli önlemler meyvesini vermiş ve bu sayede yılın ikinci yarısından itibaren bozulan ithalat-ihracat dengesi tekrar kontrol altına alınmıştır. İKİ ÖNEMLİ UNSUR GENÇ NÜFUS VE SANAYİ Bu çerçevede uzun vadeli bakış açımız da devam etmektedir. Teşvik paketi artık son aşamaya gelmiştir. Ayrıca; Bakanlık olarak Ar-Ge’ye, inovasyona, yeniliğe, markalaşmaya, üniversitelerle sanayinin buluşmasına ve girişimciliğe verdiğimiz destekler, uzun vadede ülkenin dış ticaret yapısını daha dengeli bir yapıya kavuşturacaktır.Ülkemizin gösterdiği ve göstereceği başarıların anahtarı, daha rekabetçi bir kimlik kazanan sanayicilerimiz ile üretken, dinamik ve genç nüfusumuzdur. Bu iki unsurun da ülkemize sağladığı katma değerin artarak devam edeceğine ve ülkemizi dünya sıralamasında üst sıralara taşıyacağına dair güvenimiz tamdır.”